İTÜ KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri, Gazimağusa Yerleşkesi

  • Proje Tarihi: 2011
  • Yer: Gazimağusa , KKTC
  • İşveren: İstanbul Teknik Üniversitesi
  • Proje Ekibi: Tülin Hadi, Cem İlhan, E. Derya Ertan, Keriman Afyonlu, Tolgay Keskin
  • Ödül: 2. lik Ödülü

Yeni kampüs yerleşkesi Magosa kentinin üç önemli odağının ortasında yer almaktadır.
Tarihi Magosa Kalesi, doğudaki liman ve güneydeki Namık Kemal Mahallesi’nin
belirlediği bu alan aynı zamanda kentsel bir eşik olarak davranmaktadır.
Magosa’nın ekonomik, sosyal ve kültürel yaşantısını zenginleştirecek yeni bir
kentsel odak yaratmak temel hedeftir.

Tasarımımızın ana teması kampusun bu çok özel konumunun avantajlarını da kullanarak
kentle sinerjik bir ilişki içine girmektir. Dolayısı ile yerleşke mevcut kent dokusu
ile organik bir ilişki kurabilecek şekilde tasarlanmıştır. “Kapısız” bir üniversite
kampusu fikrinden hareketle kentin her yönünden yaklaşılabilen, yaşantısına aktif
olarak dahil olunabilen bir akademik ortam hedeflenmiştir.

Bunu tersi de geçerlidir: öğrenci ve akademisyenler kentten soyutlanmadan sürekli bir
ilişki içine girebilecektir. Bu bağlamda üniversite alanının içinden bilinçli olarak
geçirilen sokaklar ve avlular etrafında üretilen akademik / kültürel / rekreasyonel
mekanlar kentsel tasarımın ana kararı haline gelmektedir.
Kampus ihtiyaç programı yoğun bir yapılaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır. En temel
problemlerden birisi alan içinde kalan mevcut tescilli yapılar, tarihsel izler ve
mevcut yeşil doku ile yoğun program arasında kurulacak ölçeksel ilişkidir. Bu bağlamda
geliştirilen öneride kampus yapısal programının bir kısmı arazi topografyasının
olanakları içinde kısmen alt mekanlarda çözülmektedir.
Üniversite yapılarına ara kotlardan girilerek yapıların yükseklikleri dengelenmiştir.
Normalde arsa mevcut kotuna doğrudan oturtulacak blokların ciddi ölçek problemleri
yaratacağı düşünülmektedir. Özellikle arsa içindeki mevcut tescilli yapılarla komşu
parsellerde yer alan Namık Kemal Lisesi, Kütüphane, Mahkeme Binası (Rektörlük) ile
kurulacak görsel ilişki hassastır. Yeni kampus binalarının kısmen mevcut arazi
kotlarının altından da girilerek çözülmesi kitlelerin ölçeksel açıdan dengelenmesini sağlamıştır.
Diğer yandan yapılar zemin kotunda kısmen kolonlar üzerinde yükseltilmiştir.
Böylece süreklilik arz eden gölgeli açık mekanlar ve sosyal alanlar üretilmiştir.
Kampusun yoğun ihtiyaç programına rağmen olabildiğince açık mekan oluşturmak tasarımın
en başından itibaren ilke olarak benimsenmiştir. Topografyanın farklı kotlar oluşturacak
şekilde tasarlanması sayesinde mevcut tescilli yapılar vurgulanmıştır. Böylelikle bu
yapılar ölçeklerine uygun mekanlarla tanımlanmıştır.