Teknopark İzmir Güney Yerleşkesi
- Proje Tarihi: 2022
- Yer: Urla, İzmir
- İşveren: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
- Proje Ekibi: Cem Ilhan, Tulin Hadi, Sezin Beldag, Efe Toz, Aysegul Ersin
Ana Yaklaşım
Teknopark alanları akademik ve pratik dünyanın arayüzünde yaratıcı ve yenilikçi enerjiyi merkeze alan çok önemli arakesit ve buluşma merkezleri, farklı toplumsal ve ekonomik paydaşları bir araya getiren canlı birer ekosistemdirler. Tüm bu özellikler ise bir teknopark yerleşkesinin mekânsal tasarımını önemli bir problem olarak karşımıza getirmektedir. Çünkü bu mekânsal kurgu, yaratıcılık ve yenilikçiliği tetikleyen ve zenginleştiren önemli bir unsur olarak karışımıza çıkmaktadır. Tasarıma olan bu ihtiyaç tekil yapı ölçeğini aşan kampüslerde ise daha da önemli bir hal almakta, yaratılan kapalı, yarı kapalı ve açık alanlar sistematiği teknoparkın hedeflerine ulaşmasında önemli bir bileşen olmaktadır. İşte bu verilerden hareketle tasarlanmış bulunduğumuz Teknopark İzmir Yerleşkesi gerek ülke gerek kent ve gerekse kampüs ve yakın çevresi ölçeğinde mevcut ağa eklemlenmekte bunu yaparken önerdiği mekânsal ve sosyal kurgu ile onu her anlamda daha üst seviyelere taşımayı hedeflemektedir.
Kentsel Tasarım
Günümüzde kentsel ve küresel yaşam pratiklerinin hızla değiştiği göz önüne alındığında, mekânsal kullanım ve aktivitelerin değişim hızına uyum sağlayacak ve deneyimlenmesini sürekli kılacak esneklikte olmaları beklenmelidir. Sözü edilen mekânsal çeşitliliğin aktif ve pasif kullanım senaryoları, bulunulan coğrafyanın ekolojik verileri, farklı mevsimlerde kullanıcı deneyimindeki farklılaşma ve tabiatın değişiminin izlenebileceği, adapte olabileceği ve pratik mekânsal aktivitenin sürekliliğini sağlayacak çözümler önerilmiştir.
Kampüs Ana Aksı Yayalaştırma
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünün kalbi sayılabilecek üniversite ile mevcut teknopark arasında yaklaşık kuzeydoğu – güneybatı aksında uzanan bağlantı yolunun doğrusal aksı ve güçlü ilişkisinin hâlihazırda oluşturduğu potansiyel mevcut alan kullanımında göz ardı edilmiştir. Araç yolu bağlantısı olarak kullanılan yaklaşık 1 kilometrelik ana aks, önerilen mekânsal kurgunun ve alan kullanımının ana taşıyıcısı, bütünleşme arayüzü olarak ele alınarak günlük yaşam, karşılaşmalar ve erişimin taşıyıcı omurgası olarak ele alınarak yayalaştırılmıştır. Önerilen yaya omurgasıyla mevcut kampüsün kalbine uzanan yaya sirkülasyonu, güneybatıda mevcut teknopark ve önerilen doğrusal ve kesintisiz bağlantılarla uzatılarak teknopark gelişim alanına kadar çekilerek yaya meydanıyla bütünleştirilmiştir. Mekânsal katmanlaşmanın ve kampüste yer alan farklı işlevlerin eklemlendiği yaya omurgası, tüm yaya kullanıcı gruplarının farklı mekânlar arasında sirkülasyonunu sağlamanın yanı sıra, sözü edilen kullanıcıların ortak zaman geçirebileceği bir deneyim mekânı, toplayıcı ve dağıtıcı bir kamusal strüktür olarak önerilmiştir.
İklim ve Malzeme
Özellikle açık alan kullanımının önemsendiği proje yaklaşımı ve masterplan kurgusunun şekillenmesinde sözü edilen iklimsel durumun mekânsal deneyimi göz önüne alınmıştır. Doğal peyzaj alanlarının sürekliliğinin sağlanmasını ön planda tutan bitkisel peyzaj kurgusunun yanı sıra malzeme seçimleri sözü edilen iklimsel gerekliliklerle uyumlu olarak önerilmektedir. Ekolojik prekast malzeme paletinin ön planda yer aldığı mekânsal tasarım alanlarında özellikle güneş radyasyonunu ve süratle soğuracak, özellikle yaz aylarında maruz kalınan uzun güneşli günlerin oluşturduğu yoğun aydınlığı kullanıcıları rahatsız etmeyeceği renk tonlarında önerilmektedir.
Kampüs İlişkileri
Günümüzde araç yolu olarak kullanılan ve güneyde konumlanan genişleme alanıyla doğrudan ilişkisi D-300 karayoluyla bölünmüş olduğundan problemli görülen kampüs içi bütünleşme önerilen alle etrafında ve yaya omurgasına eklemlenen mevcut teknopark yerleşimi, güney ucunda teknopark genişleme alanı ile kuzeye uzandıkça eklemlenen, fakülte, bölüm ve laboratuvarlarla bütünsel bir karakter kazanarak etkileşimi güçlendirecektir. Kampüsün periferisinde yer alan ring yolun sürekliliği güney yönde de sağlanarak araç trafiği bu ring sirkülasyonla sağlanacak, yatay bağlantı ve mevcut bina çeperlerinde önerilen otopark alanlarıyla yaya erişiminin sürekliliği ön plana alınacaktır.
Kampüs İçi Kurgu
Sosyal karşılaşmaların, kamusal alan aktivitelerinin ve paylaşımın eğitim, kültür ve yaratıcılık üzerinde oluşturacağı olumlu etki göz önüne alındığında, fiziksel olarak bütünleşik ve düzenli görülen kampüsün aslında ne kadar parçalı ve erişilmez olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikli olarak bilim ve eğitimin merkezi olan üniversite kampüsünün bütünsel bir sosyal omurgaya sahip olması ve bu omurganın mevcut teknopark ve önerilen genişleme alanıyla kuracağı doğrudan ilişki, alle ile oluşturulacak, önerilen allenin alt kullanımlarıyla aslında sözü edilen omurga kampüsün sosyal promenatı haline gelecektir. Bu sayede ana omurgayla bütünleşecek alt düzenlemelerin ve mekân kullanımlarının uzun vadede kampüs master planını dönüştürmesi, öngörülmesi önerilen esnek ve bütüncül üniversite eğitiminin mekânsal altyapısını
oluşturmasını sağlaması önemsenmektedir.
Kamusal Açık Alan Sistematiği
Kamusal açık alan kullanımının ön planda tutulduğu masterplan yerleşim kurgusu, mevcut açık alan kullanımının sahip olduğu fakat mekânsal düzenlemelerle pekiştirilmediği üniversite bölgesi, mevcut teknopark alanı ve karayolunun güneyinde konumlanan teknopark genişleme alanının tek bir bütün olarak görmekte ve hiyerarşik bir katmanlaşma yerine tam kamusal bir arayüze eklemlenerek bütünleştirmektedir.